Covid-19 Nörolojik Tutulum

Covid-19 Nörolojik Tutulum için yorumlar kapalı

COVID-19 geçirenleri bekleyen nörolojik hastalık tehlikesi;
COVID-19 beyninizi çok seviyor;

COVID-19 pandemisi global ölçekte hepimizin sağlığını tehdit eden bir kriz yaratmıştır. Temelde enfeksiyona ve solunum sistemi etkilenmesine bağlı bulgular yaratmaktadır. Kuru öksürük, ateş, solunum sıkıntısı en sık görülen şikayetlerdir. Bu semptomlar çok hafif veya çok şiddetli olabilmektedir. Beyin tutulumunun sık olması nedeniyle nöroloji hekimlerince de takip edilebilmektedir.
Kabaca söyleyecek olursa virus insan vucuduna girdikten sonra yaygın iltihabi bir reaksiyon yaratmakta ve semptomlar buna bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Coranaviruslerin tümünde olduğu gibi COVID-19 da beyin hücrelerine girip etki etme yeteneğine sahiptir. Beynimize bazen burundaki koku hücrelerini bazen de sistemik kan dolaşımını kullanarak girmektedir. Bu tür viruslere norotropik virusler denmektedir. Sistemik iltihabi reaksiyon ile birlikte maalesef beyin hücrelerinde kayıp yaratmaktadır. Kalp ve solunum sistemini yöneten beyin hücrelerinin fonksiyonlarının olumsuz etkilenmesi ile birlikte kalp ritm bozuklukları ve solunum yetmezliği ortaya çıkmakta veya şiddetlenmektedir. Ayrıca beynin hafıza ve günlük işleri yürüten bölgelerinin etkilenmesi ile birlikte nörolojik ve psikiyatrik bulgular ortaya çıkmaktadır. Hafif hallerde sadece baş ağrısı, durum daha da şiddetlendiğinde ise beyin iltihabı, epileptik nöbetler ve beyin damar hastalıklarına bağlı felçler, koma hali ortaya çıkabilmektedir. Sigara içenlerde beyin tutulumu çok daha sık olmaktadır.
Hastaneye yatırılan COVID-19 hastalarının %15-25’inde nörolojik semptom ve şikayet görülmektedir. En sık karşılaşılanları baş dönmesi ve baş ağrısıdır. Beyin damar hastalığına bağlı felç, beyin kanaması, şaşkınlık-ajitasyon hali, epileptik nöbetler ise ciddi nörolojik tutulum bulgularıdır.
Periferik sinir sistemi tutulduğunda ise koku ve tad kaybı en sık karşılaşılan bulgulardır. Kadınlarda daha fazla görülmekte uzun haftalar sürebilmektedir. Koku kaybı beyine virus girişinin ön belirtisi olabilmektedir. Koku hücreleri beynin hafıza hücrelerinin bulunduğu yere doğrudan bağlanmaktadır. Bu kapıdan giren virus öncelikle hafıza hücrelerimize saldırmaktadır.
Şiddetli veya hafif düzeyde el ve ayaklarda güç ve duyu kaybı yaratan periferik nöropatilere de rastlanılmaktadır.
İskelet kası tutulumu (miyopati) da çok sık görülmekte ve şiddetli kas ağrısı ve daha ileri vakalarda kas kaybına bağlı güçsüzlük olabilmektedir.

COVID-19’u hafif atlatanlarda uzun süren nörolojik bulgular olabilir mi?
Hastaneye yatırılmadan COVID-19 geçirenlerde nörolojik olarak uzun dönemde en sık görülen durum bilişsel-zihinsel yavaşlama ve bozulmadır. Maalesef tehlikenin bu kadarla kalmadığını gösteren yeni çalışmalar da yavaş yavaş bildirilmektedir.
Elimizdeki bilgiler genellikle hastaneye yatırılarak tedavi edilenlere ne olduğu ile ilgilidir. Hastaneye yatmadan tedavi edilenlerde uzun dönemde neler olduğunu yavaş yavaş, yaşayarak öğreneceğiz.
Hafif ve geçici solunum semptomları ile hastalık tanısı almış ve hastaneye yatması gerekmeyen, zatürre olmayan, oksijen seviyesi düşmeyen hastalarda aylar sonra da devam eden ve hayatlarını olumsuz etkileyen kalıcı etkiler var mıdır? Bu soruya evet yanıtı veren hastalarda en sık görülen 10 nörolojik şikayet şöyle bulunmuştur:
1.Bilişsel-zihinsel bozulma veya yavaşlama (%81)
2.Baş ağrısı (%68)
3.Uyuşma karıncalanma (%60)
4.Tad alma bozukluğu (%59)
5.Koku alma bozukluğu (%55)
6.Kas ağrıları (%55)
7.Sersemlik, baş dönmesi hissi (%47)
8.Ağrı (%43)
9.Görme bulanıklığı (%30)
10.Kulak çınlaması (%29)
Nörolojik olmayan ve aylar sonra devam edebilen şikayetler; yorgunluk (%85), depresyon-anksiyete (%47), nefeste daralma hissi (%46), göğüs ağrısı (%37), uykusuzluk (%33), tansiyan ve nabız hızında değişiklik (%30), mide-bağırsak şikayetleri (%29)
Son söz;
COVID-19 daha 2 yıllık bir kabustur. COVID-19’un beynimize saldırabildiğini de gayet iyi bilmekteyiz. Bu hastalığı geçirenlerde nörolojik hastalıkların takip eden yıllarda daha sık olup olmayacağını, bu kişilerin demans , Parkinson gibi dejeneratif nörolojik hastalık risklerininin ne kadar arttığını, bu hastaların ileride daha fazla oranda felç geçirip geçirmeyeceğini, bu hastaların epilepsi oranlarının ne olacağını takip ederek göreceğiz. Şahsi kanaatim maalesef olumsuz sonuçlarla karşılaşacağımızdır. Ben gencim nasılsa hafif geçiririm diyorsanız belki haklı olabilirsiniz fakat erken orta yaşlarda sizi olmadık nörolojik hastalıkların pençesinde görmek istemeyiz. Maske mesafe ve hijyen kurallarına her zaman çok dikkat ediniz. Aşı ile ilgili fikrime gelince şudur; önünüzde iki seçenek var, ya aşı olacaksınız ya da önünde sonunda COVID-19. Tercih sizin.